Hiçbir Yerin ve Hiçbir Zamanın İnsanları: Romani

382

(Bu yazı 9.10.2020 tarihinde www.kayipdunya.com’da  yayımlanmıştır ve Kayıp Dünya ekibinin izni ile d12Macera sitesinde arşivlenmiştir.)

Bu yazı bazı rol yapma oyunlarında Romani’den(1) esinlenilerek yaratılmış karakterler hakkındadır. Bir toplum bilim ya da etnik inceleme yazısı değildir. Yazının ilk kısmı dünya tarihinde çingene toplumu hakkında genel bilgilendirmeler içeriyor olsa da asıl konusu fantastik/kurgu üzerinedir. Zindanlar ve Ejderhalar’ın Ravenloft ve Karanlığın Dünyası (World of Darkness) serilerine aşina olanlara önerilir. Bazı terimler için yakın anlamlarını içeren Türkçe kelimeler kullanılmış, bazı kelimeler orijinal haliyle bırakılmıştır.

ROMANI, ROMAN, ROMA, ROM, ÇİGAN, ÇİNGENE…

Romani, günümüz Hindistan’ında Rajastan, Haryana ve Pencap (Kuzeybatı Hindistan’da birbirine bitişik üç eyalet) bölgelerinden göç etmiş gezgin halktır(2). Roma (ya da Rom) kelimesinin Sanskritçe’de müzikle ve şarkıyla yaşayan insan anlamına gelen dōmba kelimesinden türediği yönünde bir görüş bulunmaktadır. Hindistan’dan diğer bir Hint-Aryan toplumu olan Domlarla birlikte karışarak batıya göç ettikleri düşünülmektedir. Lisanlarındaki Hint, Pers ve eski Yunanca kökenli kelimeler, yüzlerce yıllık göçebe geçmişin izlerini taşımaktadır. Amerika kıtasından Rusya’ya kadar dünyanın birçok yerine dağılmışlardır ve hala göçebe yapılarını devam ettiren topluluklar bulunmaktadır. Okuma-yazma oranının çok düşük olmasından dolayı tarihlerine dair yazılı bilgiler çoğunlukla bulundukları ülkelerin resmi ve dini otoritelerinin kayıtlarına dayalıdır. Yerleştikleri ülkenin dil yapısıyla karışmış, kendilerine has bir lisana sahiptirler ve farklı ülkelerdeki roman toplumları arasında kültürel ve dil farklılıkları da çoktur. Müzik, dans ve hikâye anlatıcılığı hayatlarının ayrılmaz bir parçasıdır.

Onlar için vatana dönüş gibi bir kavram yoktur. Toprağa bağlı olmadıklarından gittikleri yer onlarındır. Sınırları sosyal ve psikolojiktir. Çevrelerindeki toplumla ve kamu otoritesiyle sosyal, ekonomik, mesleki, iktisadi ilişki kurmadıkları için göç tarihleri boyunca bu gezgin insanlar yabancı olarak kalmışlardır. Özellikle Avrupa’da uyandırdıkları tedirginlik ve şüphe, suçla ilişkilendirilmelerine neden olmuştur. Kölelik, fişleme, kısırlaştırma yoluyla nüfus kontrolü ve kültürel asimilasyon politikalarıyla yüzleşmek zorunda kalmışlardır. İkinci Dünya Savaşındaysa Nazi toplama kamplarında 220.000-1.500.000 arasında çingenenin yaşamını yitirdiği(3) tahmin edilmektedir.

ŞAHNAME’NİN LURİLERİ

Firdevsi’nin Şahnamesinde romanların göçebe hayata başlamasıyla ilgili bir hikâye vardır. Sasani imparatoru Behrâm-ı Gȗr, tabiiyetini eğlendirsin diye Hindistan Kralından bin tane luri (flüt vb. üflemeli çalgılarda usta müzisyenler) göndermesini ister. Geldiklerinde Behrâm her luriye sanatlarını icra ederken geçinebilmeleri için bir öküz, bir eşek ve ekim yapmak amacıyla eşek yükü dolusu buğday verir. Fakat luriler tüm öküzleri ve buğdayı yerler ve sonraki sene açlıktan avurtları çökmüş vaziyette Behrâm’ın karşısına çıkarlar. Bunu gören hükümdar sinirlenir ve verdiği nimetleri ziyan etmekle suçlayıp hepsini huzurundan kovar. O zamandan beridir luriler dünyayı dolaşırlar.

İNKÂR TARİHİNİN BİR SEBEBİ – ÇARMIH EFSANESİ

Romaniye karşı duyulan nefretin Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesiyle ilişkilendirilen Ege, Balkanlar ve Orta Avrupa’da çeşitli hikâyeler anlatılır (4). Günümüz Midilli adasından bir örnek şöyledir:

“Hz. Meryem roman bir demirciyle karşılaşır ve ona oğlunu görüp görmediğini sorar. Demirci, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi için beş tane çivi yaptığını söyleyince Hz. Meryem demirciyi sonsuza dek evsiz kalması için lanetler.”

Bulgaristan ve Galiçya (günümüzde Polonya ve Ukrayna arasında kalan tarihi bölgedir) taraflarındaysa bunun biraz değişik bir çeşidi vardır:

“Hz. İsa çarmıha gerildiğinde, roman çivi ustası dört çivi çıkarır ve hepsinin işçiliğinin kaliteli olduğunu söyler. Fakat yalnızca üçü kullanılabilir haldedir ve Mesih demirciyi dördüncü çivi kadar işe yaramaz hale gelmesi için lanetler.

Diğer taraftan bu hikâyenin farklı çeşitleri de bulunmaktadır. Örneğin;

“Bir çingene, dört çividen birini çaldığından dolayı daha az acı çektiği için Hz. İsa tarafından kutsanır.”

Buna benzer bir diğer öyküdeyse şöyle anlatılır:

“Halktan kimse Mesihi çarmıha germeye cesaret edemez. Bir çingene beş çivi çakması için tutulur. Ancak sadece dört çivi kullanır ve dört tane çivi aldığına dair yemin eder. Bundan böyle romanlar, yalan yemin etmeleri için Tanrı tarafından ayrıcalıklı hale getirilmiştir.”

Bu öyküler yirminci yüzyılda Nazi tehdidi için romanlara karşı Parajamos dramına zemin hazırlayacak popülist malzemeler arasında yer alacaktır.

RAVENLOFT’UN GEZGİNLERİ VISTANILER

“Ay denize açıldığında

Su yeryüzünü gizler,

Kalp kendini bir ada gibi hisseder

Sonsuz sessizlikte”

The Moon Wakes – Federico García Lorca

Not: Yazıda geçen bilgiler için “AD&D 2nd. Edition Ravenloft Setting” referans alınmıştır, diğer edisyonlar dâhil edilmemiştir.

Vistani (tekil hali vistana), Zindanlar ve Ejderhalar oyunun fantastik korku serisi Ravenloft’un vazgeçilmez motifidir. Karanlık lordların topraklarını birbirinden ayıran sis bariyerlerini geçebilen yegâne topluluktur.

Kökenleri konusunda her vistani kabilesinin ayrı bir anayurt efsanesi vardır. Bir rivayete göre; büyük savaşçı Vistana ve maiyeti, Transyl ülkesinde isimsiz bir tanrının ordusu karşısında hezimete uğrar. Yakalananlar köle olur, kaçabilenlerse yurtsuz kalır. Onlara vistani adını veriler ve bu halk o günden beridir dilenci gibi yersiz yurtsuz gezer. Bir diğer öyküdeyse; Barovya Lordu Strahd Von Zarovich topraklarını fetheder, vistaniye kendisine biat etmedikleri için toprak vermez ve onları anayurtlarından kovar. Sthrad’ın diyarında sıkışıp kalırlar. Asla yurtlarına dönemezler. Manusa kültüründe daha farklı bir efsane anlatılır: Tüm ölümlüler tanrılarla birlikte barış ve huzur içinde sisli hiçlik diyarının üzerinde yaşamaktaydı. Tanrılar tüm toprakları yaratır, ölümlüler ise toprakların üzerinde onlara birçok şey sunar. Sisli hiçliğin içinden gelen karanlık güçler (kimisi tanrıların gölgeleri der) çıkagelir ve insanlara eğer geçmiş ve geleceği kontrol edebilirlerse onların da tanrı olabileceğini fısıldarlar. Güç hırsıyla akılları giden insanlar, karanlık varlıklarla işbirliği yapar ve tanrılara karşı savaş açar. Sadece Manusa buna inanmaz. Tanrılar, ölümlülere kıyametlerini ve evrenin sonunu gösterebilmesi için Manusa’ya geçmişi ve geleceği görmeyi bahşeder. Ölümlülerin ve gölgelerin, tanrıları devirecek gücü olmasa da, evrendeki yıkımları korkunçtur. Manusa, gerçekleri gösterdikten sonra insanlar utanır ve tanrılardan af dilenirler. Karanlık güçler sislere geri döner. Sonsuz aydınlık diyarına huzur geri dönmüştür ama tanrılar Manusa’ya bu gücü verdiklerinden dolayı pişman olurlar. Fakat kendi rızalarıyla bahşettikleri yeteneği geri alamazlar. Bunun üzerine ölümlülerle bir olup Manusa’yı sürgüne gönderirler. Onu sislere atıp, intikam için haykıran karanlık güçlerin eline bırakırlar. Buna rağmen Manusa dayanır, hayatta kalır. Şimdi sislerin içinde hiçbir şeyden korkmadan özgürce gezmektedir. Tanrılarla ölümlülerin bir arada yaşayamayacağını ve tanrıların ölümlüleri elbet bir gün aydınlık diyardan çıkarıp yarattıkları evrende onları yalnız bırakacaklarını bilmektedir. Hepsinin acınası kaderlerine gülerek sisler arasındaki yolculuğuna devam etmiştir.

Vistani, tanrılara veya başka bir üstün varlığa karşı işlenen bir suç nedeniyle köklerinden koparılmıştır. Kalplerinde büyük bir hüzün ve ruhlarında göçebelik vardır. Vistaninin dehşet verici güçlerini lanetlere atfetmeleri, tarihlerindeki etkilere bağlıdır. Vardo isimli arabalarıyla medeniyetten uzakta dolaşırlar. Canlı renklerdeki kıyafetleri, kahkahaları ve gizemli havalarıyla kendilerini belli ederler. Ravenloft’un sisleri içinde yönlerini nasıl bulacaklarını iyi bilirler. Metal işçiliğinde, dokumacılıkta, falcılıkta, müzik ve eğlencede ustadırlar. Fakat onları değerli kılan en önemli şey sahip oldukları bilgidir ve yeterli paranız varsa bunu satın alabilirsiniz. Kültürel farklılıklarına ve mesleki yeteneklerine göre vistani kabileleri tasque dedikleri gruplara ayrılır; Kaldresh; hizmet edenler, Boem; eğlence ustaları ve Manusa; gizemli güçlerin insanları (sisler arasında gezebilme becerisine sahiptir). Klanlar ve aileler tasque altında sıralanır. Her aile yaşlıların idaresindedir. Yaşlılar, geleneklerin korunması, anlaşmazlıkların çözülmesi ve göçebelerin bir sonraki güzergâhını belirlenmesi sorumluluklarını üstlenmiştir. Vistani ailelerinin birbirlerine bağlılıkları kuvvetlidir. Hayatlarını ve geleneklerini tehdit edebilecek her şeye karşı sert tepki gösterirler. Kendi içlerinden gelebilecek bir tehditteyse suçlu bulunan birey tecrit edilir ve ardından sürgüne gönderilir ki bir vistana için bu ölümden bile kötü bir sondur. Yazılı lisanları, temel şekil ve semboller ile bu sembollere yüklenen anlamlardan oluşur. Buna tralaks derler. Özel iletişim için sadece başka bir vistani tarafından fark edilebilecek işaretler yani paatern de kullanırlar.

İnanışlarına göre Ravenloft’da ölen bir kişi sonsuza kadar karanlık diyarın mahkûmu olur. Görü yeteneği olan bir vistana, kendi geleceğini veya başka bir vistananın geleceğini göremez. Cezayı hak etmeyen bir kimseyi lanetlemenin lanetleyen kişi için ağır sonuçlar doğurabileceğini bilirler. Kuzgunlar, kayıp ruhları içlerinde taşır, bu yüzden kuzgun öldürmek kötü şanstır.

Karanlık karakterler olmakla birlikte bir vistananın nötr (neutral) eğilimi vardır. AD&D’de DM tercihine göre neutral good ya da neutral evil olabilirler.

KARANLIĞIN DÜNYASINDA DAENNA’NIN OĞULLARI VE KIZLARI

“Öldüğünü kimse fark etmedi,

Okyanus çingenesi akıntıya zincirlendi,

Alçalan dalgalar, beyaza döndüler…

Gözlerine bir şey kaçtı,

Parmakları cansız kumu okşadı,

Hırpalanmış ruhu kayboldu,

O terk edildi…”

Ocean Gypsy – Blackmore’s Night

Not: Yazıda geçen bilgiler için World of Darkness Gypsies referans alınmıştır. W.O.D Gypsies birinci edisyonla bağlantılı bir kaynak olup sonraki edisyonlarda özellikle Vampire serisindeki değişikliklerden dolayı, bilinen senaryo akışından daha farklı gelebilir.

Karanlığın Dünyası’nda çingeneler, her yerde olan ama asla kabul edilmeyenlerdir. Onlara göre bu gotik punk dünyada hiç kimse romanlar kadar anahtar bir role sahip değildir. Vampirler, ıstırap ve politikayla sarılı kendi ölümsüz dünyalarındaki karaltılarda pusuya yatar. Garou, Gaia’yı kurtarmak için umutsuzca savaşır. Aydınlanmışlar ve periler kendi paradigmalarına göre dünyayı şekillendirmeye çabalar. Rom bunlardan uzaktadır ama Maskeli Balo’nun arkasındaki çekişmeyi, Garou’nun dünyalarını ayıran perdelerini, sihrin entrikalarını, huzursuz ruhların yeraltı dünyasını ve perilerin antik vadilerdeki fısıltılarını bilirler. Bilgi, çingeneler için hem bir hediye hem de bir lanettir. Onlar kaderin çocuklarıdır ve kumpanyanın (birlikte yaşayan ve yolculuk eden roman topluluğu) her ferdi bunun bilincindedir. Bir çingene, tüm hikâyelerin doğruluğunu bilemez ama hangisinin kendileri için önemli olup olmadığını iyi bilir.

Okuma yazma oranı çok düşük olduğu için sözlü gelenekler güçlüdür. Hiçbir yere ait değillerdir. Kasabalara ve şehirlere yabancılar olarak gelirler. Gajelerin (veya giorgio; çingene olmayanlara verdikleri isim) çoğu da onları serserilerden ve göçebe çetelerden başka bir şey olarak görmez. Tarihlerinde birçok dini ya da seküler lider onların kovulmalarını, hapsedilmelerini veya daha kötüsünün yapılmasını emretmiştir. Bu olumsuz yaklaşım sonucunda gajelerden herhangi bir şeyi aşırarak ya da sahtekârlıkla almanın son derece mantıklı olduğunu düşünürler ve bunu bir tür ticaret olarak değerlendirirler. İnanışlarına göre gerçek yoksulluk mala, servete çok fazla tutunmaktan kaynaklanır ve başkasının malına kölelik anlamına gelir.

Öteki kişi (The Outsider Within) olmak kanlarından gelen bir problemdir ama aynı zamanda onlara öngörü gücünü de verir. Gaje’nin şüpheyle ve öfkeyle yaklaşması, çingenenin çevresine yaydığı öteki olma hissinden kaynaklanır. Kanlarındaki bu doğaüstü güç diğer insanları hala ürkütmektedir. W.O.D.’da Rom karakterler için kanın saflığı, çingene sihrinin sınırlarını belirler. Nazar, Lanet, Öngörü, Medyum ve Draba (muska ve sihirli eşya yapımı) sihrini kullanabilirler. Saflık ne kadar yüksekse verdiği özel güçlerin niteliği de artar ama bunun karşılığında gaje nefretini de yükseltir. Ayrıca kendi kanlarını kullanarak mevcut çingene güçlerini geçici süreyle artırmak, odaklanmak için özel aracı cisimler (foci, çoğulu focus) yaratabilirler. Bir roman shilmulo(5) olursa tüm güçlerini yitirir. Fakat eğer Ravnos klanındansa ve bir çingenenin kanını içtiyse, o kan bedeninde tükenene kadar kademeli şekilde eski çingene yeteneklerini kullanabilir. Eğer uyanmış bir avatarı varsa tüm çingene güçlerini rastlantısal sihir (coincidental magick) olarak kullanabilir ama yoksa sihri statik büyü (hedge magic) kurallarına göre çalışır. Garou kökenli romani kan özelliklerini kullanamaz. Damarlarında Garou kanı taşıyan bir çingene safkan rom becerilerine sahip değildir. Kanlarından gelen özel yetenekleri sebebiyle genç çingenelerin sık sık kaybolduklarına dair haberler gelmektedir ve bunun arkasında Magadon Inc. (Pentex’in ilaç sanayinde uzmanlaşmış alt kuruluşu) olduğundan şüphelenilmektedir.

Bıçak ve hançer kullanmadaki ustalıklarının yanında Talith isimli fularları, aksesuar olmanın dışında özel eğitim gerektiren bir saldırı ve savunma aracıdır. Yaklaşık on beş santimetrelik bu fuların ucunda metal kancalar, dikenler bulunur ve yakın mesafede kırbaç gibi kullanılır.

Aile ve klan sosyal yapının belkemiğidir. Kumpanyalar halinde gezmeyi tercih ederler ve her kumpanya kendi yolunda gider. Bir araya gelip bir eğlence düzenlediklerinde buna pakive derler. Eğer kamplarına bir gaje misafir olursa, bir ya da en fazla iki gün kalmasını isterler. Beş günden fazlası istenen bir durum değildir. Eğer bu misafirlik daha uzun sürerse kötü şans (prikaza)getirdiğine inanırlar. Romani lisanı aileden aileye, ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Günümüzde Daenna’nın saf kanını taşıyan birkaç istisna aile dışında, çingenelerin büyük bölümü kökenlerinin çoğunu anımsamaz. Parajamos sırasında bu bilginin ne kadarının kaybolduğunu da bilmek zordur.

Daenna’nın Öyküsü

Rom inanışında Daenna (Dae: anne) ilk çingenelerin atası kabul edilir. İlk insan şehirleri kurulduğunda bu şehirlerden birinin hâkimi olan shilmulo Dracian(6) ile evlenir. Daenna’nın kardeşi Sarrath evlenmelerine karşı çıkar ve düğünden önce şehri terk eder.

Dracian, her gece eşinin yanına gelir ve ona ölümünü, yeniden doğuşunu ve dünyanın gizemlerini anlatır, ardından eşinin kanıyla beslenir. Fakat Daenna, shilmulo kanını içmeyi ya da bir vampire dönüşmeyi kabul etmez. Dracian, kana olan susuzluğu ile içindeki canavarı kontrol edebilmek için uzun süre çalışır ve bir ağaç yaratır. Bu ağaç, dünya üzerindeki en güzel bitkidir. Yaratılıştaki tüm bilgileri taşıyan altın rengindeki tek meyvesi de üzerinde olgunlaşmaktadır. Belki de altın meyve, Golconda’ya ulaşmasını sağlayacak aydınlanmayı barındırıyordu. Fakat şehrin zenginliklerine göz dikmiş başka bir shilmulo savaş lordu Amriat’ın saldırısıyla her şeyi mahvolur. Amansız savaş sürerken ağacın tek meyvesini taşıyan, koruyan kişi Daenna’dır. Yalnızlığın ve vahşetin ortasında onu kurt adam formuna girmiş kardeşi Sarrath kurtarır. Bilgelik Ağacı, şehrin yıkıntıları altında yok olur. İlk ve tek meyvesini tadan Daenna’dır ve ona bilinen gerçekliğin ötesinde bir bakış yeteneği kazandırır. İşte çingeneler (özellikle Phuri-Dae) onun soyundan gelen torunlarıdır.

Romani Aileleri

  • Ravnos: Aynı isimli shilmulo klanıyla olan geçmiş bağlarını sürdürmektedir. Hatta bazı üyeleri de shilmulodur. Diğer vampir klanlarının aksine Ravnos shilmulo, öz ailesiyle olan bağını korur. 

Çingeneler, istisnalar hariç genellikle shilmulo varlığına tahammül eder ve kendi gelenekleri doğrultusunda gerektiği kadar misafirperver davranır.

  • Lupin: Bir kurt adam kabilesi olan Silent Strider ile uzun bir geçmişi olan bu aile, köklerini Daenna’nın erkek kardeşi ve koruyucusu Sarrath’a dayandırır (Sarrath, Silent Strider kabilesindendir).

Çingeneler, kurt adam kabilelerine saygı gösterirler. Silent Strider,kendisini Gaia’ya adamıştır ama rom ailesine de daima bağlıdır. Bu çift taraflı sadakat, kurt adam kabileleri içinde Silent Strider için belirsizlik ve şüphe yaratabilen bir durumdur.

  • Urmen: Bu ailenin perilerle yakın bağları vardır. Münzevi bir hayat sürdürürler. Diğer aileler onların kaybolup elli yıldan sonra yeniden ortaya çıktıklarını ve döndüklerinde üyelerinin hiç yaşlanmadığını bilir.  Bazı Urmenlerin Wyld olduğu ya da en azından peri kanı taşıdığına dair söylentiler dolaşır. Ailenin üç kolunun varlığı bilinmektedir; Rusya, Yunanistan ve Kuzey İskoçya (kaybolanlar).
  • Phuri Dae: Aile mensupları spiritüalist ve falcıdır. Tüm romanlar içinde kültürlerini en iyi koruyabilendir. Daenna’nın saf çingene kanının taşıyıcıları ve Bilgelik Ağacı mirasının koruyucularıdır.
  • Tsurara: 1940’larda kurulmuş en küçük gruptur. Katiller ya da Bıçak Kabilesi adıyla da anılırlar. Kendisini asıl rom kabul eden ve Ravnos olmak üzere tüm vampirleri yok etmeye adayan bu aile, diğer çingeneleri geçmişin gölgesi olarak görür. Phuri Dae, Tsurara kanının kirli olduğunu düşünür ve onları tohum taşıyıcılarını avlamaya çalışmakla suçlar.

Bilginin Tohumları

Bilgelik Ağacının beş tohumu, bilginin farklı bir formunu barındırır. Eğer bir gaje bu tohumlardan herhangi birine sahip olmaya kalkışırsa kanı güçsüz olduğu için tohumun etkileri zehirli olacaktır. Söylentiye göre yuvarlak biçimli bu tohumlar koyu kahverengidir, gümüş damarlar barındırır ve her iki tarafına beş köşeli yıldız biçiminde simgeler işlenmiştir. Sadece safkan bir çingene tarafından daima kalbinin üzerinde saklanmak zorunda olduğuna dair söylenceler vardır.

  • Kooseren (Dünyevi Uyanışın Tohumu): Tüm yalanlar, uydurmalar ve saklı tüm çirkin gerçeklikleri ortaya çıkarır.
  • Jalomasin (Yıldızların Tohumu): Büyük bilgi yığınlarını karıştırmadan ve unutulmamak üzere ezberleyebilmenizi sağlar.
  • Ruzlekin (Yanan Gözyaşlarının Tohumu): Bir kurt adamın gücünü ve öfkesini verir.
  • Eivelan (Berrak Suların Tohumu): Taşıyıcısı, kendisine ait tüm potansiyelinin bilincine varır. Oyun kuralları için düşünüldüğünde taşıyan karakter, aksiyonlarının zorluk seviyelerini ve başarıp başaramayacağını önceden bilir.
  • Bonnerin (Değer Biçmenin Tohumu): Her şeyin kıymet takdirini yapabilme gücünü verir. Taşıyıcısı bir şeyin tam değeri konusunda asla başkası tarafından kandırılamaz.

Yaşlıların çoğu evreni uyuyan dişi bir dev olduğunu ve esnediğinde gerçekliği değiştiğini söyler. Bir diğer inanıştaysa evren kuyruğunu kovalayan bir yılandır. Kuyruğundan yakalayıp kendisini tamamen yuttuğu vakit yılan yeniden doğar yani gerçeklik yeniden değişir. Yıldızların değişimi önceden çingenelere söylediği anlatılır. Bu vakte Yakınsama derler. Belki de W.O.D. evrenindeki final zamanının bir tür yorumu olan yakınsamada çingeneler kendilerinin anahtar bir rolü olacaklarına inanırlar.

(1):Romani (çoğul): Tekil hali Rom, Roma (ülkemizde genellikle Roman/Çingene).

(2):Werner Cohn,1973,The Gypsies,University of British Columbia, Addison Wesley Publishing Company

(3):Holokost

(4): August J.Mahr,1943,The Gypsy at The Crucifixion of Christ,Ohio State University.

(5):Shilmulo: Vampir

(6):Dracian: Ravnos antediluvianı Zapathasura’nın isimlerinden biri olduğu söylenmektedir. Noddistlere göre Dracian, üçüncü jenerasyon hakkında casusluk yapması için Irad tarafından kucaklanan (embrace: vampire dönüştürmek) bir hırsızın adıydı ama ikinci jenerasyona ihanet etmiştir. 1999’da Bangladeş’te uyanmasıyla ortaya çıkan kaos, final gecesinin habercisidir. Teknokrasinin nükleer bombaları ve güneş panelleri sayesinde yok edilmiştir.

Ormanın Ötesindeki Adam
WRITTEN BY

Ormanın Ötesindeki Adam

Karadeniz'de doğdu, İç Anadolu'da büyüdü, Marmara'da yaşıyor. Mesleğinin ördüğü boğucu duvarlar arasında bulduğu çatlaklardan kaçıp ya tabiata sığınıyor ya da zarları yanındaysa GM'lik yaparak nefes almaya çalışıyor. Hayatın bir gerçeği ne yazık ki her şeyin sonunda kürkçü dükkanına geri dönüyor. Fakat bir sonraki kaçış için çatlaklar araması gerektiğini unutmuyor.